10 Ocak 2014 Cuma

Annenin Slow Motion Anları

Yeşilçam filmlerinde hepimizin çok iyi bildiği bir sahne vardır. İki sevgili birbirlerine kavuşmak için koşuyordur. Fakat bu sahne kadar uzun sürer ki bir türlü kavuşamazlar. Bir yandan sinir eden bir yandan da ağzı açık bırakan bir merakla izleriz bu anları. Sinemadaki bu ağırlaştırılmış görüntüleme yöntemine slow motion deniyor.

 Anne olduktan sonra bazen öyle bir hisse kapıldığım anlar oldu ki sanki zamanın akışı durmuş, kendi filmimde bir slow motion sahnesinin içindeyim. O an vuku bulurken, sanki ben olayın hem içinde hem dışındayım. Hem yaşıyorum hem seyrediyorum, hem de anı, her yönden ayırdına varıyorum. Ortamdaki tüm insanlar ve mekan flulaşıyor, sadece bebeğim ve ben kalıyoruz dünyada. Böyle bir anın içine girdiğimi farkettiğim anda, derin bir nefes alıp gözlerimi bir anlığına kapıyorum, tüm kokuların, seslerin ve görüntülerin varlığıma hücüm etmeleri için kanatlarını rüzgara karşı açan bir kelebek gibi algılarımı açıyorum ve "an"ı doyasıya yaşıyorum.

 Şimdi geriye bakıp düşününce o yaşadığım slow motion anlar hala yaşarken olduğu gibi capcanlı hafızamda; bebeğimi ilk gördüğümdeki o eşsiz sahne, ilk çığlığı benim ona ilk dokunuşum; mememi iştahla emerken, yumuk ellerini uzatması, ellerini kuş tüyü temaslarıyla öpüşlerim; ilk gülücükleri, ilk agulamaları; bir ilk içermeyen ama slow motion yaşadığımız duyuların zirvesine vardığımız herhangi bir an; hepsi ama hepsi taptaze, daha dün gibi aklımda.

 Farkettim ki böyle slow motion yaşadıklarımız, unutulmayan anıları doğuruyor. O zaman diyorum, ben zaten hiç bir anını unutmak istemiyorum, bebeğimle yaşadığım her olayı aklıma kazımak istiyorum, bunun için sürekli algılarım açık yaşayayım, her anımızın tadını çıkarayım ve asla unutmayayım.

 Malesef öyle olamayacağını biliyorum ama anı yaşamak için elimden geleni yapıyorum. Okuldayken sıkıldığımız derslerde hiç geçmeyen zaman anne olunca ne kadar da çabuk geçiyormuş. Bak işte günler ayları kovaladı, minnakım büyüyor ve bir yanım geçip gidene ağlarken, bir yanım biriktirdiğim tatlı anılara seviniyor.

Annelik böyle bişey işte.